Koronavirüs ile değişen toplum alışkanlıklarının e-ticaret üzerindeki etkileri göz ardı edilemeyecek derecede fazla oldu. Bir süre önce ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını binlerce hatta milyonlarca insanı etkiledi ve toplumların alışkanlıklarını kökten bir biçimde değiştirdi.
Başlangıçta önemsenmeyen, pasif olduğu düşünülen salgın döneminde insanlar günlük yaşantısına devam etti. Ölümlerin artmasıyla, insanların kendilerini virüsten kurtarmaları için hükümetlerinin karantina tavsiyelerine sıkı sıkıya uymaları zorunlu hale geldi. Sosyal mesafenin korunması bu krizin çözülebilmesi için en temel kural oldu.
Koronavirüs, tüketim alışkanlıklarını değiştirdi
Koronavirüs ile değişen tüketim alışkanlıkları ve insanlar üzerinde yarattığı tedirginlik sebebiyle tüketiciler de mesafeli bir alışverişe mecbur kaldı. Yapılan araştırmalara göre, tüketicilerin %52’si kalabalık ortamlardan kaçınmaya ve %32’si evlerinden çıkmamaya başladı. Yaşanan bu süreçte, perakende içerisindeki tüm online offline dengeleri değişti. Mağazaların kapalı olması, tüketicinin ürüne ulaşması için tek yol olan alışveriş sitelerine yönelmesine ve e-ticarette yoğunluk yaşanmasına sebep oldu. Ek olarak sokağa çıkma yasağı kaygısı ile stok yapmaya çalışan insanlar, sokağa çıkmanın güvenli olmadığını düşündükleri için e-ticaret firmalarını kullanmaya başladı. Binlerce yeni tüketici internet üzerinden alışverişe başladı ve online satış rakamları tahmin edilenin kat ve kat üzerinde seyretti. Birleşmiş Milletler raporuna göre e-ticarete yönelen tüketicilerin %37.4’ü ilk defa alışveriş yapan müşterilerdi. Tüketiciler pandemi sürecinde satın aldıkları ürünlerinin adetlerini artırır hale geldiler. E-ticareti kullanamayan yakınları için de alışveriş sürecini yönetir hale geldiler. Buna bağlı olarak Koronavirüs ile değişen bu dönemde, e-ticaret hizmeti sunan firmalar için yeni bir çağın başlangıcı oldu.
E-ticaret tüm sektörleri etkiledi!
Koronavirüs tüm sektörlerde, hemen her kategoride, e-ticaret alanında değişiklikler meydana getirdi. Birleşmiş Milletler raporuna göre pandemi döneminde markaların e-ticaret satışa dönüş oranları, kategorisine göre %10 ile %34 arasında arttı. İnsanların evlere kapandığı ilk günlerde ev içi tüketimin artmasıyla e-ticarette hareketlilik başladı. Özellikle temel besin maddelerine olan ihtiyaç sebebiyle gıda sektöründe olağanüstü artış görüldü. E-market alışverişlerinde yoğunluk yaşandı. Ardından hijyen ve temizlik ürünleri, kitap, oyuncak, evcil hayvan ürünleri gibi kategorilerde e-ticarette yüksek oranda hareketlilik mevdana geldi. Sağlık konusunda endişeye düşen tüketici organik ürünlere ve gıda takviyelerine yöneldi. Ev giyim kategorilerinde de artış olduğu görülürken ekonomik durgunluğun da etkisiyle, ilk dönemde birincil ihtiyaç olarak görülmeyen teknoloji ve mobilya gibi kategorilerin e-ticaret alanında %30’a yakın azalış meydana geldi.
E-ticaret döneminde ayakta kalmak
Dünya çapındaki markalar ilerleyen süreçte e-ticaretin bir bütün olarak nasıl etkileneceği konusunda endişe duymaya başladı. Perakende firmaları vizyon ve misyon bazında yazılım, depo, sevkiyat ve pazarlama süreçlerini gözden geçirerek buna uygun aksiyon planı hazırlamayı öncelik haline getirdi. Özellikle sosyal medyada, her platform ve mecrada, müşteriler ile samimi iletişim kurmayı başararak güçlü ve güven veren imaj yaratmak önem kazandı. Sosyal medya potansiyel müşteriyle birebir ve doğru iletişim kurarak e-ticarette avantajlı konuma geçmeye olanak sağlamakta. Ayrıca kararsız tüketiciyi satın almaya ikna etmek için de doğru kitleye, doğru kampanyalarla, doğru zamanda ulaşmanızı sağlayan etkili bir dijital pazarlama stratejiniz olmalı.
Markanızın stratejisini yöneten, imajını koruyan, sizler için daima en iyisini düşünen bir tam hizmet ajansı ile çalışmak isterseniz Fikirmod Kreatif & Dijital Reklam Ajansı olarak İstanbul / Acıbadem’de bulunan ofisimizden bizlere ulaşabilirsiniz.
Benzer makale veya içerikler için lütfen tıklayınız.