Nöro Pazarlama, beyindeki algılama alanlarının gözlemlenerek hangi reklamın nasıl bir etki yarattığının incelenerek buna uygun oluşturulan pazarlama stratejilerinin tüm aşamalarına verilen isimdir.
Görsel efektlerden reklam jingle’ına, kullanılan karakterden verilmek istenen mesaja kadar tüm parametreler farklı bir algı yaratabilmektedir. Durum böyle olunca sonsuza yakın olasılık söz konusu olabilmektedir. E tabii bu da nöro pazarlamanın geçerliliğini korumasına ve sürekli yeni takip deneyleri oluşturulmasına sebep olmakta. Aslında nöro pazarlamanın, genel pazarlama kalemlerinin geçerliliğini kaybetmeyecek birkaç yönteminden biri olduğunu söyleyebiliriz. Dünyadaki tüm markaların pazarlama alanına ayırdığı toplam bütçe yıllık 400 milyar dolar civarındadır. Rekabet daim olduğu müddetçe bu giderek artacak olan bir sayı.
Nöro pazarlama dediğimiz konu çoğunlukla biz fark etmeden gerçekleşiyor.
Ancak bunun tüketicinin diline düştüğü örnekler de mevcut. En klasik örnek olarak Coca Cola vs Pepsi tadım testlerini gösterebiliriz. Pepsi bir dönem Coca Cola’yı kendisinin daha iyi olduğuna inandırdı ve Coca Cola yeni bir formülle piyasaya çıktı. Beklenen dönüşü alamayan Coca Cola’nın hisseleri hızla düşüşe geçmişti. Fakat olayın özünde şu vardı ki Pepsi enteresan bir şekilde ilk yudumda çok daha iyiydi ama bu kutu boyunca sürmüyordu. İkinci yudum ve sonrasında Coca Cola’nın sunduğu lezzet deneyimi daha oturaklıydı. Coca Cola bu avantajından bihaber gerçekleştirdiği formül değişikliğiyle bu avantajını da ortadan kaldırmıştı ve kendisini büyük bir krize sürüklemişti. Sonradan aklı başına gelmiş ve tekrardan eski formülüyle yoluna devam etmişti.
Bu algının oluşmasında Pepsi’nin uyguladığı kör tadım testleri etkili olmuştu. Pepsi ilk yudumda kendisinin daha iyi olduğunu fark etmişti. Kamuya açık alanlarda gerçekleştirdiği tek yudumluk testlerle insanların algılarında Pepsi’nin yerini güçlendirdi. Coca Cola da adeta bir tüketici amatörlüğünde bu oyuna gelmişti. Nöro pazarlamanın gücünün dünyanın en büyük markasını bile ne hale getirebileceğini az çok anlamışsınızdır diye düşünüyoruz.
İşin içine nöro bilim teknikleri girince daha farklı bir gerçek de ortaya çıkıyor.
Amerikalı nörobilimci ve Virginia Tech Carilion Research Institute, Human Neuroimaging Lab and Computational Psychiatry Unit direktörü Read Montague, ekibiyle birlikte fMRi yöntemiyle 67 kişilik bir deney yapıyor. Markası bilinmeden içilen Coca Cola, orbitofrontal korteks’i yani güzel bir yüz, tat, ses veya sanatın etkilediği bölgeyi etkiliyor. Markası bilinip içilen Coca Cola’ysa hipokampüs ve dorsolateral prefrontal korteks yani beynin ödül ve bellek kısmını etkiliyor. Pepsi olduğu söylenen ama aslında Coca Cola olan kola içildiğindeyse bu bölümde bir hareketlenme olmuyor. Marka – Bellek arasındaki ilişkinin ne boyutta olduğunu bu deneylerden çok net bir şekilde anlayabilirsiniz.
Buna benzer pazarlama ve iletişim konularıyla ilgili daha fazla makale için tıklayınız.