Pazarlamada Data Öne Geçti, Peki Duygular Öldü Mü? Pazarlamada data kullanımı son zamanlarda oldukça öne çıktı. Özellikle dijital pazarlama alanında datasız yola çıkanın yaya kaldığı bir dönemdeyiz.
Bununla ilgili olarak da ne markalar ne de ajanslar datasız bir dijital pazarlama kampanyasına başlamıyor.
Pazarlamada Data Neden Bu Kadar Önemli?
Günümüz insanı eskiye nazaran, bugüne kadar sunulmuş çok fazla alternatif ve hızlı değişen dünya ekseninde oldukça farklılaştı. Bu da her insanın farklı bir satın alma alışkanlığı oluşturmasına neden oldu. Alt kültürler arttı ve yeni yeni insan profilleri oluştu. Bu profillerin, sosyolojik olarak takip edilmesi ve hangi sistematikler çerçevesinde kararlar aldığı da takibi daha zor bir hale geldi.
Sosyal medya kanallarının kurulmasıyla ilgili bir komplo teorisi de aslında tam olarak bu konuyla ilgili; Sosyal medya, kuruluşunda aslında böyle bir amaç taşımasa da özellikle Facebook’tan sonra gücü elinde bulunduran kesim bunun, toplumu çok rahat bir şekilde takip etmeye yarayabileceğini düşünmüş ve bu platformlar da her zaman biraz da bu amaçla geliştirilmiştir. Buna inanıp inanmamak size kalmış. Biz konuşulan dedikoduları sizlerle paylaşmak istedik.
Peki Pazarlamada Data Nasıl Kullanılıyor?
Yukarıda bahsettiğimiz gibi kendimizle ilgili bilgileri kendi irademizle verdiğimiz internet ortamından toplanıyor. Bu sayede, örneğin Facebook reklamları için bir hedefleme imkanı doğuyor. Ürününüzün veya hizmetinizin Türkiye’de yaşayan 20-30 yaş arası kitleye ulaşması çok kolay bir hale geliyor. Bu demografik özellikleri istediğiniz gibi değiştirmek de yine dijital reklam mecralarının sunduğu bir özellik. Reklamınızı veya haberinizi istediğiniz anda istediğiniz kitlenin önüne çıkarabiliyor olmak da pazarlamada data kullanımının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Peki Ya Duygular?
Pazarlamada data kullanımı gerçekten önemli ve bunun nimetlerinden faydalanmamak mantıklı bir kişinin vereceği karar değil. Ama bu datanın önüne servis edilecek olan işin içinde, bulunması gereken bir şey olmalı. İşte bu noktada reklamcılığın asla ölmeyecek bir kanunu öne çıkıyor. Duygular…
Yöntemler, mecralar ve tüketici alışkanlıkları ne kadar önemli olsa da önemini asla yitirmeyecek olan diğer bir şey de bu duygular. İliklere kadar işleyen bir romantizm, apansız bir mizah, tokat gibi gerçekler; insanları harekete geçirme konusundaki etkisini kolay kolay yitirecek şeyler değil. Bir kreatif reklam ajansı olarak dataya odaklanırken bunları es geçmenin de büyük bir hata olabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Duyguları es geçmeden oluşturulmuş ve doğru dataya odaklanmış çalışmalar için bu konuda profesyonel olan bir reklam ajansı ile çalışmanızı öneririz.
Markanıza katabileceğimiz iyi fikirlerin olduğu, sizler için sağlam stratejiler oluşturan bir tam hizmet ajansı ile çalışmak isterseniz isterseniz İstanbul – Acıbadem Fikirmod Kreatif & Dijital Reklam Ajansı olarak bize ulaşabilirsiniz.
Benzer makale veya içerikler için lütfen tıklayınız.