Dijital mecra 20 yıldır hayatımızda. Buna bağlı olarak dijital medya ajansları da ülkemizde yeni yeni oturuyor.
Geleneksele göre çok daha hızlı değişen ve gelişen dijital medya, ajans marka ilişkileri açısından işleri oldukça sıkıntılı bir duruma getirmiş durumda. Bu özellikle de ajans tarafı için geçerli bir durum.
Ajans marka ilişkileri ‘nde bir kriz dönemi: Konkur 🙂
Ajans marka ilişkileri ‘ndeki sıkıntıların en büyüğü belki de bu konkur meselesi. Belirli periyotlarla (2-3-5 yıl), hatta işi zıvanadan çıkarıp her sene konkur açan markalar var. Böyle bir taktikle masraflarını düşürmeyi amaçlıyorlar ve ajanslardan farklı fikirler topluyorlar. Buna karşılık ajanslar da kendilerini savunma psikolojisiyle tutamayacakları ya da özellikle tutmayacakları vaatler verip, fazlaca havadan uçuyorlar. Konkur toplantısı gayet havalı bir şekilde ilerliyor. Herkes memnun bir şekilde el sıkışıp ayrılıyor ve iş yapılmaya başlandığı anda, sıkıntılar yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor. Adeta ”Körler sağırlar birbirini ağırlar.” durumu yaşanıyor. Sonrasında yılın son 6 ayında bir sonraki dönem için yeni bir ajans arayışına giriliyor.
Ajans marka ilişkileri ‘nde konkura kim sebep oluyor?
Ülkemiz, bunu defalarca tekrarlayan ve hatayı bir türlü kendinde aramayan kurumsal pazarlama ekipleriyle dolu. Pazarlama, bir firmanın o hazin sonu yaşamaması için belki de en objektif davranması gereken departman. Fakat bu alandaki herkesin kafasında sanıyoruz ki az biraz ”Ben bir mucize yaratacağım, o kişi benim” fikri geziniyor. Böyle olunca da havada uçan ajans vaatleri tam da o kafada yaratılan fantezi dünyasına hizmet ediyor. Böylesi gerçekten ve tüketici görüşünden uzak stratejilerle de beklenen başarı bir türlü elde edilemiyor.
Ajansların da daha fazla kazanç sağlayabilmek adına ajansta çalışan kişi başına düşen marka danışmanlığı sayısını yüksek tutma gibi bir durumu söz konusu. Hal böyle olunca da o marka adına ortaya atılan stratejiler ve fikirler ancak günü kurtaracak türden oluyor ve Türkiye’deki reklamcılık bir türlü hak ettiği değere erişemiyor.
Ajans marka ilişkileri ‘nde Etki-Tepki
Elbette bu dinamikte olaya adapte olan taraf ajanslar. Bir nevi markadan gelen etkiye bir tepki verilmiş oluyor. Açıkçası bu işi ilk başlatan tarafları bulup bir güzel konuşmak lazım diye düşünüyoruz. 🙂 Reklam bir fikir işi ve bu iş hakkıyla yapıldığı taktirde gerçekten hiç de kolay değil. Ortaya çıkan şeyin kusursuz olması gerekliliği, insanlar üzerinde bir etki yaratabilecek potansiyele sahip olması ve bununla birlikte sürdürülebilir de olması aslında birçok ayrıntının bir araya gelebilmesiyle mümkün oluyor. Amiyane tabirle bu işi ayağa düşüren marka ve ajanslar, işi hakkıyla yapan kesimin de yanlış anlaşılmasına sebep oluyor. Böylece sorun, sonu gelmeyen bir döngünün içine giriyor.
Siz de, kendini bu döngünün dışında konumlandırmış, gerçeklerden bahsedip, gerçek hedefler gösterecek bir ajansla çalışmayı düşünürseniz; Fikirmod olarak biz hazırız.
Daha fazla içerik için…