Satış ve pazarlama departmanlarının sürekli olarak çatıştığını, bu alanlarda çalışanlar ve yönetim kadrosundakiler bilir. Peki bu neden gerçekleşmektedir?
Satış ve pazarlama çoğunlukla odaklandıkları noktalardan kaynaklı olarak çatışmakta. Bunun temelinde ise Z raporu ve marka intibası anlaşmazlığı bulunuyor.
Satış Departmanı
Satış departmanları şirketlerdeki en hareketli departmanlar olabilir. Ofisin içinde sürekli olarak ”Ben toplantı için çıkıyorum…”, ”Toplantıdan geliyorum…”, ”Bugün çok yoğunum!” gibi sesler yükselir. Bununla birlikte satış departmanlarının gerilimi de bir o kadar fazladır. Takım liderinden gelen ”Bu ayki hedefler ne oldu arkadaşlar?” söylemleri ve ekip arkadaşlarından gelen ”Bu ay patlıyorsun galiba?” geyikleriyle mücadele etmek kolay değildir. Elbette her işin bir doğası olduğu gibi bu işin de doğası bu. Gerekli motivasyonu sağlamak için satışçılara ekstra kişisel bir kazanım da sağlayan prim sistemi uygulanır. Peki bu prim sistemi kişisel kazanç hırsıyla marka intibasının önüne geçmekte midir?
Pazarlama Departmanı
Pazarlama departmanları satışa nazaran daha sakindir. Amacı şirketin genel intibasını dönem koşullarına göre şekillendirmek ve şirketi hedef kitleye yakınlaştırmaktır. Tabii bunlarla birlikte şirketin daha sıcak bir yüze sahip olmasına yardımcı olmak diğer bir görevidir. Yöntemleri, satış departmanına göre çok daha yumuşaktır. Peki bu yumuşak tavır satın alım yapacak olan müşterinin son anda kaçmasına meydan vermekte midir?
Satış ve Pazarlama Artık Çatışmamalı
Önceki iki paragrafın son cümlelerindeki sorular bizim için çok önemli. Bu iki departmanın entegre çalışmasıyla ilgili dünyanın farklı yerlerinde performans yönetimi çalışmaları başladı. Bir nevi bu iki departman birbirlerinin psikolojilerini kabullendiler ve karşılıklı empati sağlayarak şirketin daha uzun vadeli planlara odaklanmasını kolaylaştırdılar. Peki bu bizim ülkemizde gerçekleşebildi mi? Linkedin, Twitter gibi sosyal ağlarda, belli başlı forum sitelerinde, iş buluşmalarında, toplantılarda görülüyor ki bu bizim henüz aşabildiğimiz bir problem değil. Bunun birkaç sebebi olabilir. Şirketin patronu satıştan gelen birisi olabilir ya da tam tersi pazarlama departmanlarında dirsek çürütmüş biri de olabilir. Bunun dışında da hızlı ilerleyen bir rakibi kafaya fazla takarak canını dişine takmış olabilir. Hız her zaman hata payını artıran bir unsurdur. Bunu unutmamak gerekir. Satış güzel bir şeydir fakat işler iyi giderken daha fazlasını istemek çok büyük bir probleme dönüşebilir.
Örneklememiz Gerekirse
Bir iş kurdunuz, zorlu bir mücadele verdiniz. Malzeme kaliteniz, müşteri deneyimi performansınız, satış sonrası hizmetleriniz… Adeta harikalar yaratıyorsunuz. Böyle bir noktada zaman zaman geriye dönüp geldiğiniz noktayı iyi değerlendirmeniz gerekir. Çünkü çalışmak 1 getiriyorsa hata maalesef 5 götürmektedir. Güven ve istikrar konusunda sağlayacağınız teminat size sadık müşteriler yaratacaktır. Ve sadık müşterilerinizle gerçekleştireceğiniz projeler her zaman daha büyük çaplı olur. Çünkü ortada güven unsuru vardır.
Bu konuyla ilgili daha fazla farkındalığa ihtiyacımız olduğu kesin. Umarız ki ”Satış ve Pazarlama Çatışması” konusu daha fazla yerde daha fazla konuşulur ve şirketlerimizde daha uzun vadeli başarılara odaklanan bir yapı oluşur.
Bununla birlikte bu dinamiğe doğru bir şekilde dahil olması gereken 3. ayak da ajanstır. Ajans çoğunlukla pazarlama departmanıyla muhatap olur ve elindeki fikirleri bu kısımla paylaşır. Bu bazen gerekli gibi düşünülse de yeni dönemde bu üç ayağın da birbirine daha entegre çalışması gerektiğini örnekleriyle anlıyoruz. Böylesi bir durumda şirketin sağladığı başarı ciddi derecede yükselmekte ve daha uzun vadeli koordinasyonlu planlar uygulanabilmektedir.
Fikirmod olarak bizler de size, uzaktan sağlanan bir destek yerine, hem satış hem de pazarlama gerekliliklerinizi yakından gözlemleyerek destek sağlıyoruz.
Konuyla ilgili danışmanlık için bize ulaşabilirsiniz.
Buna benzer daha fazla makale için buraya tıklayabilirsiniz.